Ağustos 31, 2009

huysuz blogger

11 yorum....
*Millet bi boncuktan sanat eseri yaratıyo,eski kolyeden şamdan,eski elbiselerden yastık yorgan yapıyo..Hatta abartıp yumurta kutusundan elbise yapanları bile gördüm...

Ben bi rakı şişesinde balık olmayı biliyorum ordan da ramazan münasebetiyle çıkmış bulunmaktayım:)

Elimden bi iş gelmesini geçtim,daha elde avuçtaki incik boncuğu bozuyorum yaa:(
Bide terazi burcuyum ben yaa:(

*Ay madem konuya diğer bloggerlarla başladık bana garip gelen bi mevzuyu daha dile getirmek istedim..
Şimdi bi takım bayanlar moda blogu,stil blogu yapıyolar ki benimde okurken zevk aldığım kişiler var..
Bide bunların arasında baaaaaaaak bugün ben bunu giydim nasssııı olmuşşşşşşşş diyen tayfa var ya,onlar beni öldürüyo yaaaaaa......
Hani özel bi gün olur,düğün olur dernek olur fikir vermek açısından koy resmini..
Ya bakkala giderken ne giydiğinden bize neeeeeeeee??????

Bide bunların arasında ünlüler benle pişti olducular ki onlar ciddi anlamda komik..
Haaaa hep onu düşünüyolar zaten...
Bloguna bakıp ..... bugün ne giymiş gidiyim koşıyım aynısını alıyım diyolar:)
Modaya karşı değilim ki aksine stil sahibi insanları severim ama yani sen tutupta bugün bunu giydim,
ayakkabım x,gömleğim y,donum z diye her giydiğini yazarsan ayyyy darlanırım ben...

Aaaa tabi kardeşim beğenmiyosan tıklamazsın görmezsin tarzı şeylerde sölenebilir ki evet mantıklı..Ama mantar gibi türüyosunuz ben napıyım..Her kime elimi atsam bi gün kendini Stil İkonu ilan ediyo...

Ayy içimi döktüm rahatladım:),

Ağustos 29, 2009

kültür mantarı...

1 yorum....
Ben ömrü hayatımda edebiyata uzaktan yakından sempatisi olan bi insan olmadım malesef ki..

Edebiyatla tek alakam erkek arkadaşımın edebiyatçı olmasıydı ki kendiside zaten 7 yılda fakülteyi bitiremeden aramızdan ayrıldı..
4 yıllık ilişkimiz boyunca ortaya çıkardığını gördüğüm tek edebi eser gs marşlarıydı ki bunlarda özgün değil uyarlama eserlerdi...

Neyse gelelim benim edebiyattan bahsetme mevzuuma..

Edebiyat aslında sevilebilir bi hadiseymiş..

İskender Pala'nın KATRE-İ MATEM'ini sırf cildi güzel diye aldığımı itiraf etmekle başlıyayım önce..Edebiyatı sevmem ama oldum olası saray hayatı beni kendine çeker...





Ahh ahh cariye olcak hatundum da yanlış zamanda doğdum...

Ne hürrem ne kösem başederdi benle...





Neyse...

Kitabı okudukça edebiyatı sevesim geldi,içinde boğulasım o satırların dizelerin arasında kaybolasım geldi (abartmıyım o kadar değil ama sevdim kendisini)

Sonrasında da gidiyim diğer kitabınıda okuyım bakiim konuyu mu sevdim edebiyatımı dedim ve BABİLDE ÖLÜM İSTANBULDA AŞK'ı okumaya koyuldum...

Ve anladım ki elimde diğer kitabı görenlerin eğer bunu sevdiysen git mutlaka Babil'i oku demelerinin bi nedeni vardı...

Şu kadarını söliyim eğer bu adam benim edebiyat hocam olsaydı ben kesin kendime bulduğum bi mahlasla kendimi edebiyat dünyasına verirdim...Yada kesin aşık olurdum:D

Ben ki çocukluğunda güzel sözler biriktirmiş büyüyüncede hepsiyle dalga geçmiş puhahahaha ameleye bak neler bulmuşum ben tarzı bi insan olarak bu hale geldim ya romantikler ne düşünür bilemem..

Kitabı okurken aşık olasınız geliyo...Öle bi işlemiş ki aşkı birileri çıkıp duruuuunnnnnnnn asıl mecnun benim,hayır benim,hayır benim derken sizinde hayır benim diyesiniz geliyo..
Tam Leyladan geçme faslı aslında..

Bide hikayenin geçtiği dönemi çok güzel işlemiş....Tarihle edebiyatı harmanlamış alın size kitap demiş...İyikide demiş...

Bide itiraf etmem gerekiyo ben İskender Pala ismini duyunca böle yaşını başını almış,saçı açılmış,göbek yapmış bi amcam sanıyodum...Ahanda amcam bu....

















Kitapta en çok can damarıma basanda şu oldu ki hala etkisinden çıkamadım....

Bir mum gibiyim başımda sevda ateşi,gözlerimde yaş,bedenim durmadan eriyor,can ipliğim durmadan yanıyor. gözyaşlarım içinde boğulmaya ramak kaldı..

Ağustos 26, 2009

Son dakika.....

3 yorum....
Ergenekonun örgüt şemasına nihayet ulaşılmış....





Çok uzun zamandır bu kadar gülmemiştim...
Cedric bile var ekipte..
Aman yarabbiii...
Yıllardır kandırılmışız meğersem...

Ağustos 25, 2009

İftar....

0 yorum....
Ayyyy bu iftarlar bana yaramadı...

Ayyyhhhhhh ölüyoruuuuuuummmmm....

Sanırım karnım ramazan davulu gibi patlıyacak...

Güya yediklerime dikkat ediyorum ama yine şişiyo ben anlamadım bu işi yaaaaaaaa..........

Acilen açık havaya çıkıp hoplayıp zıplayıp içimden atmak istiyorum....

Ağustos 24, 2009

!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

0 yorum....
Eğer bi gün bi mucize olurda bi günlüğüne beni başa getirirlerse..
23 nisanı kaçırdım..
19 mayısıda kaçırdım sayılır :(
Yaşlılar günü olur,anneler günü olur bişee olurda o koltuğa oturursam...
Ama sadece 1 gün sadece 1 güncük...
İşte o gün ilk yapıcağım şey o karşı adada yatan SAYIN!!!!!!!! şahsiyeti kendi ellerimde boğazlamak olur...

Ben bu açılımdan hiç bişey anlamadım....O kadar izledim,okudum,araştırdım bi türlü kafam basmadı...

Ama zaten bi milletvekili çıkıp pekeke(öle diyo) ve o herife sayın diyebiliyosa ve bu bütün kanallarda yayınlanabiliyosa biz zaten yeterince açılmışız yaa...

Fazla derinlere gitmeyelim boğuluruz.....

yeni post,yeni post,yeni post,yeni post bizlere kutlu olsun:)

3 yorum....
Bendeniz normal bir insan evladı olmadığımı anlamış bulunmaktayım...

Zaten biliyodum ama artık kabullenma safhasını yaşamalıydım...

Vucuduma zarar vericek herbişeyi hemen hemen yaptım..
Gerek içten gerek dıştan beni var eden bütün organlarımı dahili ve harici bedhahlara teslim ettim..

En basiti;
terli terli soğuk su içtim,
ıslak saçlarımı rüzgarda savurdum,
Kanımda alyuvarlarımdan çok alkol barındırdığım dönemler oldu,
sigara içmeyi denedim beceremedim:)
solaryuma girdim,
inanılmaz sıkı dietler yapıp metobolizmamın içine ettim,
yüzüme abuk subuk ucuz makyaj malzemeleri sürdüm,
makyajımı temizlediğim geceler temizlemediklerimden çok oldu,
sivilcelerimi deştim,
gecelerce bilgisayar karşısında sabahladım bütün ışınları çektim bünyeme,

daha bunun gibi milyonlarca şey yaptım...
Yapmaya da devam ediyorum..

Ama hala kriterim var....
Vücuduma ilaç sokmamak konusunda elimden gelen çirkefliği yapıyorum..
O kimyasalların bana zarar vermesine izin veremezmişim...
Ağrı kesici içebilmem için ağrıdan yerlerde sürünmem ağlayıp zırlamam gerekiyo..

Giren girmiş zaten bünyeye içe şte otur aşağıya di mi...
Olmaazzzzz illa o ağrı beni süründürcek...

Doktora gitmeyide sevmem ben o apayrı zaten..
Ama onda benim kabahatim yok..
Ben bu sabah yataktan kalktığımda sadece başımda ve boğazımda ağrı vardı...
Oysa şimdi sinüzitle faranjit karışımı bişey olduğumu öğrendim..
Üstelik burnumun sol tarafında da kemik varmış..
Ben onu bilmeden mutlu mesut yaşıyodum işte,
şimdi elim sürekli orda "annnnneeeee ama çok ağrıyooooooooooooooooo" modunda bi çocuk edasıyla geziyorum evde...

Ne talihsiz başım varmış herif 4 ayrı hapı dayadı reçeteye...
Antibiyotiği içtim ve kanıma karıştığını hissediyorum...
İçimi korku kapladı...
Sanki o sinüzitimi iyileştirirken aynı zamanda böbreğimi bozucak,dalağımı deşicekmiş gibi hissediyorum...
Hasta psikolojisi zormuş vesselam..
Bide o verdiği burun spreyini o doktorun gözüne sıkmak istiyorum...
Çok canımı yaktı yaaa:(

Neyse benden bu kadar...
Umarım son postum olmaz..
Umarım o hadsiz antibiyotik beni zehirlemeden beni bulmuş olurlar..
Ahhh Romeo yanına geliyorum..
Elvedaaa sevenler...

ps: sanırım damacanayla ilgili yazımı keşfetmiş olucaklar ki beni işe almadılar:)
bu yazı sonrasında da diğer haber beklediğim ilaç firmasına da almazlarsa ben sana yapıcağımı biliyorum bilog....

Ağustos 13, 2009

:)

5 yorum....
İş görüşmeleri son dönemlerde baya bi hız kazandı..

Hatta bi tanesinden acaip ötesi umutluyum...

Tek bi sorun var ki şirket pazarda öneme sahip bi "su" firması..

Bu ülkede damacanaya bile tecavüz eden zihniyet müşteri temsilcisine neler yapar korkmaya başladım:(




Kısmet artık....

Kaçınılmazsa zevk almaya bakmak lazım di mi..:)

Ağustos 12, 2009

:)

3 yorum....
Ve işte kader anııı.....


Evet bir rekor denemesi gerçekleşiyooo...

Olucak mı olmıcak mı tereddütleri...

Biraz zorlanıyo gibi sanki ama hedefe kilitlenmiş durumda...

Evettttttttt 3. düğmeyide geçtiii...

Veeeeeeee artık sonuncusu hadi artık sık dişini...

Eveeeeeeeeeeeeettttttttttttt başarıyooo..

Evetttttttttt olduuu...

Sonunda bugünleride gördüüüükkk...

Ve M.e sonunda altın madalyayı kazanmayı başardııı...

Koca totosunu 31 beden kot pantolonun içine sığdırdı sonunda....

Ahahahahahahhaha artık ölsemde gam yemem..

Çok yakında içimdeki zayıfı tamamiyle serbest bırakabiliciiimm:)

Coming soon:)

Ağustos 09, 2009

Kürkçü dükkanına dönüş:)

0 yorum....
Ve yazı bitirmeye başladığım şu günlerde ben yine bir klasiği yerine getirip bloguma döndüm..
Ben öğretmen olmalıymışım zaten yaa...uzuuun uzuuuuun tatil yapmalıyım ben...
2 yıldır yapıyorum hala yetmedi:)

Buralarda yokken neler yaptım???
Abimlerin nişanını yaptık..
Almanyadan dayımlar gelmişti onlarla birlikte zaman geçirdik..
Bodruma tatile gittim...

Yorucu bi yaz oldu ama geçen yaz yaşadıklarımı düşünürsem sanırım bu seneki çok normaldi...

Bodrum demişken hayatımda gördüğüm en muhteşem manzarayı Karaadayı sölemeden geçemem ya..
Yok böle bişeeee...tabi benim gibi beceriksiz bi fotoğrafçı tarafından katledilsede:D

Bodruma giderseniz tekneye binerseniz götürüyolar zaten...
attığınız kulaçlar sırasında bu kız dediydi derseniz bide dua ederseniz çok mutlu ederseniz şu aciz bloggerı:)




















Bu arada ben hiç duymamıştım bugüne dek..
Giderken otobüste dinledim ve o andan beri sanırım 5000000 defa falan dinledim...



Bunalımlı modda olmak istemiyorum ama ne yaparsam yapıyım kurtulamıyorum sanırım bu durumdan...

En son dün geceki içip sapıtıp zırlama maceramdan sonra olaya el koydum kendimi toplıycam....